4 Ağustos 2009 Salı

The Hangover

Ne yani? Belki de sinema endustrisinin en gelişmiş olduğu ülke; koskoca 'Amerika' 6 yılda bir aynı şeyleri pişirip pişirip önümüze mi koyuyor? Ziyan olmasıncılık? Ya da Todd Phillips'i amerika'ya maletmemeli miyim? Aynı Cem Yılmaz gibi bir adamı unutup Levent Kırca'yı Türkiye'ye maletmediğim gibi Jerry Seinfeld gibi bir adamı unutmayıp Todd Phillips'i Amerika'ya maletmiyorum.
The Hangover oldukça eğlenceli bir film. Komik de. Ama izlemeden önce ''ulan bu adamın bir de old school diye bir filmi varmış önce bi onu izliyim de sonra The Hangover'ı izlerim'' dedim. Öyle de yaptım. Ama aynı filmi tekrar izlemiş hissine kapıldım. Sadece biri biraz daha uzun, eğlenceli ve geliştirilmişti. O da The Hangover tabi (6 yılda bırakın da olsun o kadar). Senaryo biraz daha farklı ama karakterler hatta karakterlerin karakterleri bile nerdeyse aynı. Anafikir aynı. Ortada asosyal bir aptal (old school'da frank, the hangover'da alan), 'sakın evlenme, bak ben ettim sen etme'ci yırtık bir adam (old school'da beanie, the hangover'da phil) ve tabi bir de içlerinde en mantıklı eli yüzü düzgün aklı başında olanı (old school'da mitch, the hangover'da doug). Sadece karakterlerin yerleri değiştirilmiş. Old School'da frank evlenendi, the hangover'da ise phil evlenen. Onun dışında phil ise aynı beanie. Hatta çoğu diyaloğu, aforizması bile aynı desem abartmış olmam.. Bunlara ek olarak stu eklenmiş (sağolsunlar), bir de ek olarak emek eklenmiş (daha pahalı, daha fazla kafa patlatılmış, tipik klasik aptal amerikan komedisi olmaktan 'biraz' sıyrılmış vs...)
Hollywood'un bi şeyleri ısıtıp ısıtıp önümüze koymayı bıraktığı, en azından aynı filmin modern versiyonunu çekip dürüstlük yaptığını düşünmeye başlamıştım ki bu film bütün düşüncelerimi başa döndürdü. Şimdi oscar da verirler buna. Oh ne güzel...

Not: Bu yazı ''yaa komedi filmi bu izle, gül, geç'' demeyenler için yazılmıştır. Öptm, tşk, bye.

Hiç yorum yok: