24 Aralık 2009 Perşembe

Avatar


James Cameron bir deli mi yoksa bir ilah mı? Hangisi olduğuna bir türlü karar veremedim ama bir senaryo yazma özürlü olduğu apaçık ortada... Piranha'dan beri (bi kısmını kendi yarattığı) klişelerden kurtulamadı. Filmde klişelerden dolayı her ne kadar bi çok kez öffleyip püflesem de, büyük bi kısmını da 'vaoov' nidaları eşliğinde güçlü görselden dolayı parıl parıl olmuş, şaşı gözlerle izledim ve bayıldım.

Şimdilerde nasıl bizlere lumiereleri, meliesleri, eisensteinları, kuleshovları anlatıyorlarsa sanırım ilerde james cameron'ı özellikle bu filminden yola çıkarak anlatacaklar. Saydığım isimler nasıl sinema tarihinde devrimler yaptı, yaptıklarıyla sinema tarihine damga vurduysa Cameron'ın Avatar'ı da öyle büyük bir devri başlatacak sanırım. Bu film bize bu günlerde her ne kadar cgi'ın geldiği son nokta gibi gelse de aslında bi başlangıç, uyuyan devin uyanışıdır. Evet lotr da büyük etkendir cgi'ın gelişiminde (hatta james cameron da gollum'u gördükten sonra 6 yıldır aklında olan avatar'ı çekme kararı vermiş) ama 3d olması, çok fazla gerçek oyuncuyla çalışılmış olması (yamulmuyorsam lotr'da bi tek gollum gerçekti) ve lotr'a göre çok büyük kısmının (%60) cgi olması dolayısıyla lotr'dan bi kaç adım ötede Avatar.

Avatar cgi denen olayın habercisi ve miladırır gözümde. Onun dışında ise film hakkında söylenecek en önemli şey sonsuz bir hayal gücüyle yepyeni bir gezegen yaratıldığıdır (her ne kadar na'viler afrika kabilelerine benzese, konu da amerikalıların kızılderililerin dünyasını işgal etme hikayesine benzese de). En kısa zamanda bu mükemmel tecrübeyi edininiz.

1 yorum:

l b dedi ki...

heyecanla beklemek. ( izlemeyi. )